Serêkanîyê ve Dersim’de halk buluşmaları

-Serêkanîyê’de halk buluşması mitinge dönüşürken Dersim’de buluşmalara katılan DBP Eş Genel Başkanı Çiğdem Kılıçgün Uçar, seçimlere az bir süre kaldığını belirterek herkesi seçim sandığına sahip çıkmaya çağırdı ve herkesi çalışmalara davet etti.

Siyasetçi Leyla Zana, Riha’nın Serêkanîyê ilçesinde Halkların Eşitlik ve Demokratik Partisi (DEM Parti) seçim bürosu önünde gerçekleşen halk buluşmasına katıldı. Buluşmaya Riha Barış Anneleri, Amed eski milletvekili Çağlar Demirel, önceki dönem Riha milletvekili Ayşe Sürücü, DEM Parti Riha Büyükşehir Belediye Eşbaşkanı Adayı Gülşen Özer, Serêkanîyê Belediye Eşbaşkan adayları Rahşan Yazar ile Uğur Kahraman’ın yanı sıra binlerce partili katıldı.

DEM Parti Serêkanîyê seçim bürosu önünde yapılan halk buluşmasına yüzlerce kişi katılarak halk buluşmasını mitinge dönüştürdü. Mitinge dönüşen buluşmada yurttaşlar, “jin, jiyan, azadî”, “Bîjî Serok Apo”, “Bîjî berwedana zindana” sloganları attı. Buluşmada konuşan Leyla Zana, “Bir kısmımız sınır hattının altında bir kısmımız ise üstünde kaldık. Hiçbir zulüm sonuna kadar gitmez. Bize zulmedenler bir gün utanacaktır ve diyecektir bu kavim bize ne yaptı ki biz onlara zulmettik. Neden özgür bir yaşam sürmeyelim? Sevmekten başka ne yaptık biz? Kime zarar verdik? Bu sıkışmışlık onların korkaklığını gösteriyor. Bu korkakların işidir” diye konuştu.

‘HALKLARI BİRBİRİNDEN AYIRMAK İSTİYORLAR’

“Bin yıl kölece yaşayacağımıza bir gün özgür yaşayalım” diyen Leyla Zana, “Sayın Abdullah Öcalan, demokratik yöntemlerle siyasi, toplumsal, coğrafi sorunları aydınlık felsefesiyle aydınlatmak istiyor. İkinci dünya savaşından ders çıkarılmamış ve Ortadoğu’yu söylemek istemediğim göle çevirmek istiyorlar. Halkları birbirinden ayırmak, ayrıştırmak istiyorlar. Biz de diyoruz ki bin yıllar önce anne ve babalarımız bu topraklara eşit ve özgür yaşam tohumlarını attılar. Bizler de birlikte özgür yaşayacağız. Kimse kimseyi inkar etmeyecek, reddetmeyecek. Birbirimizin diline, inancına saygı duyacağız. Kimin haddine ki bir dili yasaklamak? Çocuklarımızın davasından kopmasına izin vermeyeceğiz” şeklinde konuştu.

Buluşma alkış, zılgıt ve sloganlarla son buldu.

DERSİM

Dêrsim’in ilçe ve beldelerinde halk buluşmalarına Demokratik Bölgeler Partisi (DBP) Eş Genel Başkanı Çiğdem Kılıçgün Uçar, Dêrsim DEM Parti Milletvekili Ayten Kordu ve çok sayıda partili katıldı. Dersîm'in Pertag (Pertek), (Mazgêrt) Mazgirt ve buraya bağlı Pêri (Akpazar)  beldesinde gerçekleştirilen buluşmalara halk yoğun ilgi gösterdi.

Buluşmalarda halk, kayyum rejiminin yerelde yarattığı tahribatlara dikkat çekerken, belediye eşbaşkan adayları seçimin lehlerine sonuçlanması doğrultusunda kayyumun bıraktığı hasarları onaracaklarını vurguladı. Uçar ise kadın kazanımlarına, yerel yönetimlere ve Dêrsim’in kimliğine dönük saldırılara vurgu yaparak seçimi kazanmanın birçok açıdan önemine değindi.

Buluşmalarda konuşan Uçar, seçimlere az bir süre kaldığını belirterek herkesi seçim sandığına sahip çıkmaya çağırdı ve herkesi çalışmalara davet etti.

‘EMEKLER MUTLAKA KAZANIMA DÖNÜŞECEKTİR’

Uçar, buluşmalarda şu mesajları verdi: “Kayyum rejiminin kendisi, ‘Bunlar örgüte yardım ediyorlar’ dediler. Yüzleri yere bakarak gittiler. Çünkü böyle bir şey yoktu. Biz bu belediyelerin kapısını herkese açtığımız, milliyetçiliğe karşı ortak bir yaşam inşa ettiğimiz için, sorunları birlikte çözdüğümüz, rant ve talana bulaşmadığımız için kayyum atadılar. Bu topraklarda bize ait her şeyi yönetmek için, dört elle çalışmaya sarılmak gerekiyor. Bu anlamda hiç şüphem yok, her birinizin emeği mutlaka kazanıma dönüşecektir. Bu seçimleri de sadece belediye kazanımları olarak ele almıyoruz. AKP yeni operasyonlar, cezaevleri yaptığında müjde diye veriyor. Yerel seçimlerden sonra da sınır ötesi operasyonlarını müjde olarak veriyor. Irak’ta, İran’da, Suriye’de birçok yerde yeni bir Kürt katliamına başlayacaklar. Dolayısıyla bizim kazanıyor olmamız sadece Mazgirt açısından değil, bu iktidarın Kürt katliamlarına karşı geçit vermeyecek bir kazanıma dönüşecek.

KÜRT SORUNU DEMOKRATİK YÖNTEMLERLE ÇÖZÜLMELİ

İnsanlar birbirine bu kadar tahammülsüzken, ırkçılık ve milliyetçiliğin bu kadar hayat bulduğu bir yerde biz bunların hiçbirini Kürt sorunundan ve Türk devletinin Kürt sorununa yaklaşımından bağımsız ele alamayız. Bu kazanımların gerçekten tamamlanabilmesi için Kürt sorununu demokratik yöntemlerle çözülmesi gerekiyor. Bunun için 25 yıldır tecridin uygulandığı İmralı Ada Hapishanesi’nde bulunan Sayın Abdullah Öcalan, bu sorunun çözümü konusunda sadece 1 haftalık bir sürede bu savaşı durdurabileceğinin sözünü verdi. 2013 yılında göndermiş olduğu deklarasyon hala hafızamızda. Bu deklarasyonun arkasındayız. Savaşın, gözyaşının, ayrımcılığın olmadığı herkesin kendi diliyle inancıyla yaşayabildiği bir dünya, bir Kurdistan ve Türkiye mümkün.”